Kadın Pasaj - Kadın Sitesi

Sigarayı bırakmak istiyorum mu diyorsunuz?

Toplumumuzda büyük bir çoğunluğunda sigara bağımlılığı vardır. Sigara bağımlısı olan insanlar sigara içmedikleri zaman büyük bir boşluk ve öfke yaşamaktadırlar. İnsanları böylesi özgür köle durumuna getiren bağımlılıklardan biran önce kurtulmalı ve sağlıklı bir hayat sürmelisiniz.

Sigaranın zararları nelerdir?

Sigara kullanan kişide her zaman için kötü bir koku bulunmaktadır. Bu yüzden girdiği ortamda olumsuz bir durum oluşmaktadır.
Diş sağlığı açısından sigara kullanımı çok sakıncalıdır. Dişlerin kirli bir görünümü olur.
Gırtlak ve nefes borusunda oluşan iltihaplanmalar sigaranın zararlarındandır.
Midede ülser ve kanser oluşumuna neden olur.
Ağızda tat alma eksikliği yaşanır.
Burunda koku alma duyusu zayıflar.
Kalıtımsal bozukluklara neden olur.
Mesena kanseri riskini artırır.
Kol ve bacak damarlarında birçok hastalık meydana gelir.
Kemik erimesi yaşanmasında sigaranın büyük rolü vardır.
Kısırlık faktörünü artıran bir durumdur.

Sigara bağımlılığı kaç çeşittir ve nelerdir?

Sigara kullanımı iki çeşit bağımlılık yapmaktadır.

Fiziksel bağımlılık, sigara kullanımından sonra bireyin hissettiği mutluluk duyguları uyarılmaktadır ve buna bağlı olarak da sigara kullanımı artırılması düşüncesi hakim olmaktadır. Sinir sistemi nikotine uyum sağladıkça sigara kullanımı yine artmaktadır.
Psikolojik bağımlılık

Sigara nasıl bırakılır?

Sigarayı bırakmak için öncelikle bütün olumsuzluklarını bilmek ve zararlarının insan bedeni üzerindeki etkilerini algılamak gerekir. Sigarayı bırakmak insanın kendi elindedir. İnsan kendi iradesi ile başladığı sigaraya kendi iradesi ile son verebilir. İlk olarak mantıklı sebepler bularak kafasında bitirmesi gereklidir. Sigara bırakmaya karar verdiyseniz bunu başarmanız mümkündür. Sigara bıraktıktan sonra yaşanan en büyük sıkıntı sigara krizleridir. Bu krizleri yaşadığınız zaman hemen bir şeyler yiyip içmeye çalışın.

Alyans seçimi nasıl olmalı?

Alyans çiftlerin birbirine bağlılıklarını gösteren sembollerden bir tanesidir. Alyans seçimi birçok kişi için çok zorlayıcı bir karar verme sürecidir. Birbirinden güzel ve şık alyanslar içinden seçim yapmak bir hayli zordur. Birçok çift nişanda seçtikleri alyansları ömür boyu kullanıyorlar. Bu yüzden rahat kullanışlı ve parmaklarınıza uygun yüzükler seçmeniz gerekmektedir. Yıllar geçtikçe alyanslarını değiştirmek isteyen çiftler de olabiliyor.

Alyans alırken dikkat edilmesi gerekenler

Alyans seçerken dikkat edilmesi gerekenler içerisinden ilk olarak alyansın parmağınızı sıkmaması ve tam olarak parmağınıza oturmasına dikkat ederek seçim yapmalısınız. Dar olup parmağınızı sıkması ya da geniş olup parmağınızdan düşmesi durumunda kullanışı rahatsız edici derecede olur.
Seçeceğiniz alyans modeli çok ince ve keskin olmamalıdır.
Taşlı bir alyans seçmek istiyorsanız, alyans seçimi sırasında taşların girinti ve çıkıntılarına dikkat etmek gereklidir. En olmadık yerlerde bir yerlere takılması canınızı sıkabilir.
Taşlı alyanslarda karşılaşılan bir diğer sorun ise zamanla alyansın üzerindeki taşların düşmesidir. Kaliteli bir alyans alarak taşların zaman içerisinde düşmeyeceğine emin olmalısınız.
Yine taşlı modellerde karşılaşılan bir sorunda taşların arasının kirlenmesi ya da sabun gibi maddelerin girmesi ile temizlemesinin zor olacağı ve kirli bir görünümü olabileceği detayına dikkat etmek gerekir.
Alyansları çiftlerin ortak zevki ve ortak kararı ile seçmeleri ve beğenerek kullanmaları küçük ama önemli bir ayrıntıdır.
Alyans seçimi sırasında dikkat edilmesi gereken bir diğer hususta seçtiğiniz alyansın içinin boş olmamasıdır. Çok şık görüp aldığınız içi boş olan alyanslar da zamanla çökmeler hatta kırılmalar oluşmaktadır.
Aynı zamanda alyansın çok ağır olamamasına da özen göstermek gereklidir. Parmağınızdan hiç çıkarmayacağınızı ve sürekli olarak taşıyacağınızı düşünerek sizi ağırlığı ile zorlamayacak bir alyans seçmelisiniz.

Otizm hakkında bilinmesi gerekenler

Otizm nedir?

Otizm, sosyal becerileri ve iletişim becerilerinin oluşmasını engelleyen bir kişilik bozukluğu olarak tanımlanmaktadır. Otizm hastalığı genellikle 2 yaşlarında ortaya çıkmaktadır. Otizm hastalığı olan çocuklara otistik çocuklar denmektedir. Otistik çocukların birçoğunda zekâ geriliği görülmektedir. Fakat hepsinde durum aynı değildir. Bazı otistik çocuklarda zekâ seviyeleri normaldir. Her ne kadar bir otistik çocuğun zekâ seviyesi normal olsa bile normal insanlar gibi hayatları sürdürmeleri çok zordur.

Otizmin ortak özellikleri nelerdir?

Dil gelişiminde çok fazla gecikme yaşarlar. Konuşmaları normal çocuklara göre oldukça ileriki yaşlar da mümkün olmaktadır.
Sosyal ilişkilerde başarılı olamamaktadırlar. Karşılıklı ilişkileri anlamakta oldukça zorluk çekerler ve çoğu zamanlar algılayamazlar.
Zihinsel olarak zekâ geriliği olmasa bile zihinsel işlevlerden dengesizlik durumu yaşamaları otistik çocukların ortak özelliklerindendir.
Duygusal tepkilere kapalıdırlar. Algılamada zorluk çektikleri için tepki vermekte de zorlanmaktadırlar.
Sürekli olarak huzursuz görünürler. Hiçbir yerde ve hiçbir zaman rahat edemezler.

Otizm belirtileri nelerdir?

Değişiklik yaşanması durumunda tepkisiz kalma durumu otizmin belirtileri içerisindedir.
Sosyal ilişkilerde zorluk çekme ve konuşmada zorlanma da otizmin en belirgin belirtileridir.
Normal çocuklarda olduğu gibi oyun oynama ve hayal kurma dürtüleri yoktur. Hayal gücünü kullanma konusunda sıkıntı yaşamak otizm belirtisi arasındadır.

Otizm tedavisi var mı?

Otizmin kesin bir tedavisi yoktur. Yapılabilecek tek şey, çocuğa erken yaşlarda verilen özel eğitimlerdir. Çocuğun alacağı özel eğitimler ile hem bireysel hem de grup olarak yapılan çocuğun gelişimi için çok önemlidir. Özel eğitimde uzmanlar tarafından çocuğa özel olarak yapılacak özel bir eğitim programı günümüzde otizmin tek tedavi yöntemi olarak bilinmektedir. Bazı durumlarda doktorlar otizm hastalığına yönelik ilaçları tavsiye etmektedir. Bu ilaçlar ile otizm hastalığı düzelmez ama hafifletilebilir.

Spor sonrası kas ağrısı nasıl geçer?

Uzun bir süre spor yapmadınız ve sonunda kendiniz toplamaya karar verdiniz spora başladınız. Uzun süre spor yapmadığınız için spor yapmaya başladığınızda egzersiz sonrası kas ağrılarının oluşmaması çok zor bir durumdur. Egzersiz sonrasında ki 3 ya da 4 günlük süre içerisinde egzersizlerin etki ettiği kaslarda spor sonrası kas ağrısı meydana gelmektedir.

Egzersiz sonrası kas ağrısı nedenleri?

Egzersiz hareketlerini tekrarlarken kasların kaslarda laktik asit birikmesiyle ortaya çıkar. Egzersizlerden sonra önerilen hafif tempolu soğuma egzersizleri ve esneme hareketleri birikmiş olan laktik asidin dağılmasına yardımcı olmaktadır.
Egzersiz sonrası kas ağrıları nedenleri içerisinden bir diğer sebep de, egzersiz yaparken kasların içerisinde oluşan mikroskobik yırtıklardır. Bu tehlikeli bir durum değildir. Kasların egzersiz ile yorulmasından sonra dinlenirken daha güçlü ve sağlam bir şekilde oluşur.

Fitness sonrası kas ağrıları olmaması için yapılması gerekenler

Egzersize başlamadan önce hafif hareketler ile vücudunuzu ısıtırsanız yaşaması muhtemel olan kas ağrılarını en aza indirmiş olursunuz.
Fitness yaparken su tüketmeye özen göstermelisiniz.
Kaslarınızı kısa bir süre esnetmelisiniz.

Spor sonrası kas ağrıları için ne yapılmalıdır?

Her ne kadar egzersiz sonrası kas ağrıları yaşamamak için önlemlerinizi almış olsanız bile bu kas ağrılarını tamamen hissetmemenin bir yolu yoktur. Bunun için neler yapılması gerektiği konusunda bilinçli olmalı ve uygulanmaya başlanmalıdır.

Spor sonrası kas ağrıları kasların içerisinde biriken laktik asit olduğundan, bu laktik asidi atmanın yolu kan dolaşımını hızlandırmaktır. Kan dolaşımını hızlandırmak için ise imkânınız var ise masaj yaptırın.
Spor sonrasında alacağınız sıcak bir duş ile rahatlayacaksınız ve kasılan kasların gerilimini azaltacaktır.
Ağrı oluşan kaslarınıza havlu yardımıyla sıcak ve soğuk olarak uygulayın.
Spor sonrasında oluşan kas ağrıları yüzünden birçok kişi sporu bırakmaktadır. Bunu yaparsanız spordan vazgeçmiş olursunuz. Bu yanlış bir davranıştır. Ağrının üstüne giderek spora devam etmelisiniz. Bir süre sonra hiç kas ağrısı yaşamadan istediğiniz egzersizi yapabilecek duruma geleceksiniz.
Spor yaparken beslenmenize özen göstermelisiniz. Spor yaptıktan sonra yemek yemk için en az yarım saat bekleyin.

Pırlanta seçerken dikkat edilmesi gerekenler

Bayanların vazgeçilmezleri arasında yer alan pırlantalar için dikkat edilmesi gereken noktalardan birisi pırlanta seçimi aşamasıdır. Pırlanta seçimi sırasında çok titiz davranmak gereklidir. Pırlanta seçiminde dikkat etmeniz gereken 4C temel unsurları vardır. Ve aldığınız pırlantanın sertifikası önemlidir.

Pırlanta alırken neye dikkat etmeliyiz?

Pırlanta seçiminde ilk dikkat etmeniz gereken nokta pırlantanın sertifikasıdır. Pırlanta sertifikası pırlantanın bütün bilgilerinin olduğu bir belge niteliğindedir. Pırlantanın kimliği olarak da geçebilir.
Pırlanta seçimi sırasında göz önünde bulunduracağınız 4 temel pırlanta özellikleri vardır. Bunlar;

– Kesim (Cut)

– Renk (Color)

– Berraklık (Clarity)

– Karat Ağırlığı (Carat Weight)

Kesim; pırlantanın görsel olarak en önemli noktası kesimidir. Kesimi büyük bir hassasiyet ve incelik ile yapılmış pırlantalar tercih edilmelidir. Doğru ölçüler ile kesilmiş pırlantanın göz kamaştırıcı bir güzelliği olmaktadır. Pırlanta seçimi yaparken zevkinize göre kesilmiş şekillerde pırlantalar bulabilirsiniz.
Renk; en iyi pırlantanın renksiz renkte pırlantalar olduğu bilinmektedir. Almak istediğiniz pırlantanın hangi renk olduğunu anlamak için yapmanız gereken, colorimetreden bir çıktısını almak ve diğer pırlantalarla karşılaştırmak olsun.
Berraklık; her taşın kendine has bir karakteri vardır. Pırlantanın özelliği ise kristalleşme özelliğidir. Pırlantada bulunan doğal izler ne kadar az olursa pırlanta o kadar iyi demektir. Doğal iz taşımayan pırlanta yok olduğundan en az iz olan pırlanta en kusursuz pırlantadır.
Karat Ağırlığı; pırlantanın ağırlığına göre karat ağırlığı belirlenir. 1 karat yaklaşık olarak 200 miligram olmaktadır. Bir taşın ağırlığı ile büyüklüğü doğru orantılı değildir. Küçük görünüme sahip taşlar ağır, ağır görünüme sahip taşlar ise hafif olabilmektedir. En büyük pırlantanın en pahalı pırlanta olabileceği düşüncesi bayanlara yerleşmiş olsa da durumun böyle olmadığını bilmekte fayda vardır.

Yumurtalık kanseri belirtileri ve tedavisi

Over kanseri hakkında bilinmesi gerekenler

Son yıllarda bütün hastalıklarda olduğu gibi kanserler hastalarında da fazla bir artış olmuştur. Kadınlar için en çok tehlikeli olan kanserlerden biri yumurtalık kanseridir. Yumurtalık kadınların üreme sistemindedir. Yumurtalık kadınlarda vücudun iki tarafında da birer tane bulunmaktadır. Sağlıklı her kadın ayda bir adet yumurta üretir. Kadın doğurgan olduğu dönem boyunca her ay yumurta üretimi olmaktadır. Bu durum adet döngüsünü oluşturmaktadır. Menopoz dönemine yaklaştıkça ise bu durum tamamen değişir ve menopozla birlikte yumurta üretme işlevi tamamen durur.

Yumurtalık kanseri nedenleri nelerdir?

Yumurtalık kanserine yakalanan kadınların birçoğu menopoza girmiş olan kadınlardır. Yani yumurtalık kanseri riski yaş ile birlikte artmaktadır.
Genetik olarak ailede kanser var ise bu durumda da yumurtalık kanseri olabilme ihtimali yükselmektedir. Yapılan araştırmalara göre yumurtalık kanseri olan her 10 kadından 1’i genetik bir şekilde kansere yakalanmaktadır.
Kısırlık ve hormon replasman tedavisi almak da yumurtalık kanseri için risk oluşturmaktadır.

Yumurtalık kanseri belirtileri nelerdir?

Erken evre yumurtalık kanseri belirtileri

Erken evre yumurtalık kanseri belirtileri çok azdır. Erken evre de belirtiler; yan ve alt kısımda ağrı ya da karında şişlik olarak belirtilmektedir. Çok az belirtileri olduğundan yumurtalık kanserine erken teşhis koymak zordur.

Yumurta dışında gelişen yumurtalık kanseri belirtileri

Karnın alt kısmında ağrı, sırt ağrısı, kabızlık ve cinsel ilişki sırasında ağrı ya da karın bölgesinde şişlik olarak kendini gösterir.

İleri yumurtalık kanseri belirtileri

Yumurtalık kanseri belirtileri ilk olarak iştahsızlık, halsizlik, kabızlık, yorgunluk ve nefes almak da zorluk çekmek şeklinde kendini gösterir.

Yumurtalık kanseri tedavisi nedir?

Yumurtalık kanseri tedavisinde erken tanı konulması çok fazla avantajlıdır. Her ne kadar az belirtisi olduğu için erken tanı konulması zor olsa da erken tanı hayati önem taşımaktadır. Yumurtalık kanseri, doktorların vereceği karara göre kemoterapi ve cerrahi tedavi işlemleri uygulanabilmektedir.

Masa başı çalışanlar için egzersiz önerileri

Masa başı egzersiz hareketleri

Bütün gün boyunca masa başında çalışıyorsanız eğer bu sizin için rahatsız edici bir durum olabilir. Masa başı çalışanların konforlarına dikkat etmeleri gerekir. Masanın ve sandalyenin size uygun olmasına özen gösterin. Sürekli masa başında çalışanların bazı sağlık sorunları olduğu bilinmektedir. Bu rahatsızlıklardan bazıları;

Bacaklarda varis oluşumu,
Sırtta kamburluk,
Yürüyüş ve duruş bozuklukları,
El, kol ve omuz ağrıları gibi birçok sorunlar oluşmaktadır.

Bu tür rahatsızlıklara yakalanmamak için yapabileceğiniz masa başı egzersizleri vardır. Bu egzersizler ile daha rahat bir şekilde çalışabilirsiniz.

Masa başı egzersizleri nasıl yapılır?

Çalışmaya ara verin ve sırtınızı dik tutun. Sonra başınızı sola doğru gerdirebildiğiniz kadar gerdirin. Daha sonra sağ tarafa doğru da başınız ile aynı gerdirme hareketini yapın. Arka ve ön tarafa da başınızı eğerek bu hareketi tekrarlayın. Bu hareketleri en az 20 kez yapın. Hatta aklınıza gelen her an bunu yapabilirsiniz.
İki kolunuzu da ön tarafa doğru uzatın, avucunuz dışarı bakacak şekilde gerdirin. Bir süre böyle durduktan sonra bırakın. Ve aynı hareketi tekrar edin. Masa başı egzersiz hareketleri içerisinden bu hareketi de aklınıza geldikçe yapmanızda fayda var.
Sürekli olarak oturarak çalışıyorsanız, arada bir ayağa kalkmanız gereklidir. Örneğin ofis işleriniz yapabilmek için birinden yardım istemek yerine kalkıp kendiniz yapın. Ya da çay, kahve gibi içeceklerinizi kendiniz alın. Telefon görüşmeleri yaparken ayakta konuşun. Böyle kısa ayağa kalkmalar ile kan dolaşımınız hızlanacaktır.
Masa başı çalışanlar için hiç şüphesiz bacak ve dizleri en büyük sorunu oluşturmaktadır. Ayağınızı uzatın ve topukları yere değdirecek ayakuçlarınızı kendinize çekebildiğiniz kadar çekin. Ve daha sonra uzatabildiğiniz kadar uzatın. Bu hareketi sürekli olarak yapabilirsiniz.

Göz şişmesi nasıl geçer?

Herkes yüzünün her bölümüne ayrı bir özen göstererek hayatını en güzel şekilde geçirmeyi ister. Ama gözle bir uykusuzluk durumunda bile hemen kendini gösterir ve rahatsız edici bir durum ortaya çıkabilir. Göz şişmesi birçok bayanın ortak sorunudur.

Göz şişmesi neden olur?

Endokrin problemler yüzünden gözlerde şişme yaşanabilir.
Böbrek problemleriniz var ise bu yüzden gözleriniz şişiyor olabilir.
Diyabet hastasıysanız ya da insülin direnci gibi rahatsızlıklarınız var ise göz şişmelerine neden olabilir.
Kontakt lens kullanımı da göz şişmelerinde neden olmaktadır
Alerjik hastalıklar yüzünden göz şişmeleri yaşanmaktadır.
Üst solunum hastalıkları sinüzit gibi hastalıklar göz şişmelerine neden olmaktadır.
Yatma şekliniz ile göz şişlikleriniz bağlantılı olabilir. Yüz üstü uyuyorsanız eğer gözlerinizin bu yüzden şişme olasılığı yüksektir.
Çok geç saatlerde yatmak ya da çok fazla uyumak da en çok görülen göz şişmesi sebeplerindendir.

Göz şişmesine ne iyi gelir?

Gözlerinizin şişliklerinden kurtulmak istiyorsanız ilk olarak yastığınızı yükseltebilir ve yüzüstü yatmaktan vazgeçerek başlayabilirsiniz.
Göz şişmesi sorununu engellemek için bir diğer önemli nokta: Göz makyajınızı temizlemeden asla uykuya geçmeyiniz.
Bol su içerek vücudunuzda oluşan ödemlerden kurtulmanız sizin göz şişliklerinizden de kurtulmanıza yardımcı olacaktır.
Şişen gözleriniz ovalamayın. Gözlerinize yapacağınız fazla bir baskı ile bayılmaya kadar varabilecek sorunlarla karşılaşabilirsiniz. Hem de gözlerinize uygulayacağınız hafif masaj bile gözleriniz daha da fazla şişmesine neden olabilir.
Göz şişlikleriniz azaltmak için başınızı daime dik tutun. Uzanmak kan akışını hızlandırır ve gözlerinizde ki şişliklerden kurtulabilirsiniz.
Gözü ve göz etrafını soğuk suyla yıkayın. Bu yöntem ile göz şişliklerinizde kolayca kurtulabilirsiniz.

Düğün organizasyonu için değişik fikirler

Farklı olmayı seviyorsanız ve düğününüzde de bu farklılığı ortaya çıkarmayı istiyorsanız kabul etmelisiniz ki bu çok da kolay bir iş değildir. En özel gecenizde alışılagelmişin dışında bir düğün organizasyonu oluşturmak istiyorsanız bunun için bazı riskleri göz önüne almalısınız.

İlginç düğün organizasyonu nasıl yapılır?

Düğün gecenizde size eşlik eden yakınlarınıza hazırlayacağınız sizin ve partnerinizin aşkını anlatan kısa bir film ile düğününüze renk katabilirsiniz. Filmi siyah beyaz yaparak nostaljik bir hava katabilirsiniz. İlk uygulanmaya başlandığı zaman çok ilginç bir fikir olsa da pek çok düğünde bu tür kısa filmler görülmektedir.
Düğün organizasyonu yapılan mekâna ve düğün mevsimine göre bir renk belirleyin ve düğününüzde bütün detayları bu renkler ile organize edin. Renklerin hoş uyumu ile düğününüz ilgi çekici özellikte olabilir.
Düğününüze gelen davetlilere düğün gecenizi hatırlayabilecekleri küçük hediyeler hazırlayıp dağıtabilirsiniz. Saklanabilir özellikte olması düğününüzün çokça anılması açısından fayda sağlayacaktır.
Davetlileriniz için hazırlayacağınız dilek defteri yerine düğün mekânı girişine koyacağınız bir daktilo ve kâğıt ile düğününüze farklılık katabilirsiniz. Bu fikir birçok kişinin hoşuna gidecektir.
Düğününüzde bir farklılık yaratıp pasta kesmek istemiyorsanız eğer, konseptinize uygun küçük bisküvileri kullanabilirsiniz. Çeşitli ve renkli kurabiyelerde kullanabilirsiniz.
Düğününüzde misafirlerinizin oturacağı masalara küçük renkli balonlar bağlayın. Eğlenceli ve sevimli bir ayrıntı olacaktır.
Düğününüzde çalan parçalardan seçtiğiniz 10 şarkıyı CD’ye kopyalatıp gelen misafirlerinize dağıtın. Kalıcı ve etkileyici bir hediye olacaktır. Ömür boyu saklayıp sizin düğün gününüzü anacak birçok yakınınız olacaktır.
Lolipop buketi yapın ve her masaya bu buketlerden bırakın. Çok ilginç ve sevimli bir düğün organizasyonu parçası olacaktır.

En güzel evlenme teklifleri

Hayatınızın aşkını buldunuz ve evlenmeye karar verdiniz. Bunun için unutulmayacak güzel bir teklif yapmak istiyorsunuz. Akıllardan çıkmayacak bir sürpriz ve evlenmek istediğiniz bayanı fazlası ile etkileyecek bir evlenme teklifi yapmalısınız. Bir bayan için hayatının en anlamı anlarından bir tanesi olduğunu düşünerek en güzel şekilde bir evlenme teklifi yapabilirsiniz.

En güzel evlilik teklifi önerileri nelerdir?

Dizlerinizin önüne çökerek gözlerinin içine bakarak klasik bir evlenme teklifi yapabilirsiniz.
Kamerayla kendiniz çekin. Sanki evlenmek istediğiniz insan karşınızdaymış gibi konuşun en sonunda tektaş yüzüğü cebinizden çıkararak evlenme teklifinizi yapın.
Bir yere birlikte uçakla seyahat ediyorsanız bu evlenme teklifi edebilmek için kaçırılmayacak bir fırsat olabilir. Yerden kilometrelerce uzakta anons ile yapılan evlenme teklifi fazlasıyla etkileyici olabilir.
Sevgililer gününde sıradan bir hediye almak yerine bir tektaş yüzük alarak evlenme teklifi edebilirsiniz.
Kız arkadaşınızın her zaman kullandığı yolda ki reklam panolarının birisine ismi ile birlikte “Benimle evlenir misin?” yazdırabilirsiniz.
Hiç beklemediği bir anda elinizde bir çiçek ve bir yüzük ile karşısına geçin ve evlenme teklifinizi yapın.
Kış mevsimindeyseniz ve her yer kar ile kaplıysa yapacağınız bir kardan adamın üstüne “Benimle evlenir misin?” yazılı bir tabela asarak kardan adamı görmesini sağlayabilirsiniz.
Okuduğu kitabın içerisine evlenme teklifinizi süslü cümleler ile birleştirerek kendi el yazınız ile yazıp kitabın içerisine bırakabilirsiniz.
Kalabalık bir arkadaş grubunuz var ise evlenme teklifi yaparken size yardımcı olabilirler. Ya da yakın akrabalarınız da size bu konu da yardımcı olabilirler. Herkesi belli bir mekâna toplayın ve herkesin “Benimle Evlenir Misin?” yazılı tişört giymesini isteyin fazlasıyla etkilenecek ve mutlu olacaktır.
Yemek için ya da eğlenmek için dışarı çıktığınız bir akşam dans pistinde herkesin önünde evlenme teklifinizi yapabilirsiniz. Tabi ki tektaş yüzük almayı unutmayın.
Bir akvaryum gezintisine çıkabilirsiniz. Akvaryum dalgıçları ile daha önceden anlaşarak, “benimle evlenir misin?” yazısını sizin için cama tutmalarını isteyebilirsiniz.
Kız arkadaşınız, her gün düzenli olarak okuduğu bir gazete var ise gazeteye evlenme ilanı verebilirsiniz. Gördüğünde çok şaşıracak ve mutlu olacaktır.
Kız arkadaşınız için evlilik teklifi yazılı olan bir puzzle hediye etmeye ne dersiniz?

Romantik evlenme teklifleri

Evlenme teklifi için kendi yaptığınız yemeklerden oluşan bir akşam yemeği için kız arkadaşınızı davet edin. Romantik bir müzik yemek boyunca size eşlik etsin. Doğru zamanın geldiğini hissettiğinizde ise evlenme teklifinizi edin.
Romantik evlilik teklifleri içerisinden diğer bir örnek: İmkanızın var ise romantik bir gezi ayarlayın. Eğlendiğiniz ve güzel bir manzaranın olduğu yere geldiğinizde ise evlenme teklifi edebilmeniz için uygun ortamı sağlamış olursunuz. Cebinizden yüzüğünüzü çıkarın ve içinizden gelen birkaç tatlı söz ile evlenme teklifinizi edin.

Kepeği önleme yöntemleri

Toplumumuzda kadın ya da erkek birçok kişinin ortak saç sorunlarından biri kepek sorunudur. Kepek oluşumu ile beraberinde saçın sağlıksızlaşması ve kötü bir görünümü olması nedeniyle her kepek sorunu olan birey tarafından kepekten kurtulmanın yolları aranmaktadır. Saçlarınızı her ne kadar temizlemiş olsanız bile kepek olduğu sürece kirli ve yağlı bir görünüme sahip saçlarınız olacaktır.

Kepek neden oluşur?

Saçınızı yıkama sürenize bağlı olarak kepek oluşumu olabilir. Saçınızı çok ya da çok sık yakarsınız kepek olabilir. Saçlarınız için kullandığınız şampuanlar her ne kadar kepeğe karşı olsa bile çok sık yaşadığınız takdirde saçınızda kepek yapacaktır.
Jöle ya da benzeri saç ürünleri kullanılması durumunda saçta kepeklenme oluşmaktadır. Kepek yapmayan jöle gibi ürünler bulunsa da en doğru olanı bu tür aça zarar veren ürünlerden uzak durmaktır.
Kuru bir cilde sahipseniz saçlarınız için tehlikeli bir durumdur ve kepeğe yakalanmanız fazlası ile mümkündür
Sedef hastalığı saç derisinde kepek şeklinde görülmektedir.

Kepekten kurtulmanın yolları

Kepeği önleme yolları içerisinden ilk olarak yapılması gerekenlerden birisi sağlıklı beslenmeye özen göstermedir. İşlenmiş ve dondurulmuş gıdalardan uzak durun.
Şampuanınızın içerisine bir ya da 2 çay kaşığı elma sirkesi karıştırırsanız kepeği engellemiş olursunuz. Elma sirkesi kıllanmak istemezseniz limon suyu da kullanabilirsiniz.
Ucuz ve kalitesin şampuan kullanmayın. Kalitesi şampuanlar saçlarınızı güçsüzleştirebilir ve kepek oluşumuna neden olabilir.
Saçlarınıza hindistan cevizi yağı ile masaj yaparsanız kepek oluşumunu engelleyebilirsiniz. Hindistan cevizine alternatif olarak zeytinyağı kullanılmaktadır.
Saçlarınızı yıkamadan önce kuru haldeyken avucunuza sofa tuzu alarak saç derinize masaj yapın. Bir süre yaptığınız masajdan sonra saçlarınızı her zaman kullandığınız şampuanınız ile yıkayın.

Kış düğünü fikirleri

Kış düğünü nasıl olur?

Genel olarak bahar ayları ve yaz ayları düğün mevsimi olarak anılsa da küçük ayrıntılarla kış düğünleri de kusursuz olabilir. Kış düğünü yapacaksanız eğer elbette ki kapalı bir alandan başka bir alternatifiniz olmayacaktır. Kış düğünlerinde düğün mekânlarının kapalı olacağı için gelinliğinizden bir taviz vermeniz gerekmeyecektir.

Kış düğünü yapacaklar için öneriler

Kış düğünü yapacaklar hava şartlarının zor olması nedeni ile düğün yapacakları mekânı seçerken özen göstermeleri gerekmektedir. Yoğun kar yağışı ile yolların kapanabileceği göz önüne alınarak şehir merkezinden uzakta bir mekânda düğün mekânı seçmemeleri gerekmektedir. Ya da düğününüze gelecek olan davetlilerin açık hava da fazla kalmayacakları, mekâna giriş için uzun yürüme mesafesi olmamasına dikkat edilmelidir.
Kış ayalarında okulların açık olması nedeni ile çocukları okula giden ve başka şehirden gelecek olan misafirlerinizi düşünmeyi ihmal etmemelisiniz. Bu ufak ayrıntıyı atlarsanız düğününüzde yanınızda bulunmak isteyen fakat bulunamayan sevdiklerinizin olması sizi üzebilir ve buruk bir düğün geçirebilirsiniz.
Kış düğünü yapanlar davetiye seçerken özellikle beyaz rengi kullanmaları uygun olacaktır. Kışın rengi beyaz olduğu için düğün davetiyenizde çok hoş olacaktır.
Düğün mekânınıza mutlaka kışın soğuk tarafını unutturacak mumlar ve mekân uygun ise ateş şömineleri kullanın. Gelen misafirlerinizi havanın soğukluğunu bir tarafa bırakıp sıcak bir ortamda ağırlayabilirsiniz.
Düğün organizasyonun da kış çiçeklerine yer verin. Orkideler, güller ve kardelenler ile düğün mekânınıza renk katabilirsiniz.
Düğün pastanızı seçerken beyaz olan pastalar arasından seçim yapmanız en uygunu olacaktır. Bembeyaz ve gösterişli bir pasta ile gelen misafirlerinizi büyüleyebilirsiniz.
Kış düğünü yaparken düğün yapacağınız mekânın ısı durumuna dikkat etmelisiniz. Düğüne gelen davetlilerin üşümesi hiç hoş olamayacaktır.